Makale: Köksüz Çiçek Açamazsın

Köksüz Çiçek Açamazsın
Pencere ardına kadar açık… Tuz kokulu rüzgâr mutfağın içine doluyor. Ahşap tezgâhta taze meyveler, kenarda duran bir kahve fincanı… Uzakta, ufuk çizgisinden yavaşça yükselen güneş.
Burası bir sahil mutfağı, ama aynı zamanda hepimizin içinde taşıdığı huzurlu bir yer.
Köksüz Çiçek Açamazsın
Doğada her şeyin bir ritmi vardır. Bir çiçeğin açması, köklerin toprağa sıkıca tutunmasına bağlıdır.
Biz de hayatlarımızda çiçek açmadan önce kök salmaya, yani kendimizi beslemeye, güçlendirmeye ihtiyaç duyarız.
Durmak, İçine Dönmek
Bazen hızdan vazgeçmek, sadece durmak gerekir.
İçine doğru gitmek, köklerine dönmek…
Yavaşlamak, bir geri adım değil; daha güçlü bir başlangıç için atılan en değerli adımdır.
“Bazen durmak, içine doğru gitmek ve kendini yere indirmek gerekir.”
Doğru Zaman, Kendi Kendine Gelir
Ne kadar zorlarsak zorlayalım, güneş yalnızca zamanı geldiğinde doğar.
Aynı şekilde, biz de kendi hayatımızda doğru anı beklemeliyiz. Hazır olduğumuzda, çiçeklerimiz kendiliğinden açar.
Sessizliğin Gücü
Sahil mutfağında sessiz bir sabah… Bu sessizlik, hem dış dünyanın hem de zihnin karmaşasından uzak bir alan yaratır.
İşte kökler, tam da bu sessizlikte derinleşir.
“Grow Roots Before You Bloom — Çiçek açmadan önce kök sal.”
Çünkü kökler ne kadar derinse, çiçekler o kadar uzun ömürlü olur.
Yorum yazın
Bu site hCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için hCaptcha Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.